ANASAYFA » DEPRESYON NASIL TEDAVI EDILIIR
  • Depresyon Nasıl Tedavi Edilir?








    “... bir kara delikte olduğunuzu düşünüyorsanız vazgeçmeyin. Bir çıkış mutlaka var. Aşağıya değil yukarıya yıldızlara bakın. Asla çalışmayı bırakmayın. Çalışmak yaşamınıza bir anlam ve amaç katar. Aşkı bulacak kadar da şanslıysanız eğer, bilin ki aşk orada, ona da sıkıca sarılın."
             Stephen Hawking


    Düzgün tedavi edildiğinde depresyon günümüzde iyileştirilebilir.

    Depresif hastaların etkin tedavisi bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Bilişsel-kognitif davranışçı terapi,psikodinamik terapi gibi çeşitli psikoterapi yaklaşımları ilaç tedavisine ek olarak uygulanır.


    Psikoterapi

    Depresyon tedavisi daima psikoterapi içermelidir. Bu ideal olarak stresin davranış değiştirmesine ve negatif bireysel değerlendirmenin düzelmesine ve stresli kritik durumların iyileşmesini sağlar. Bilişsel ve davranışçı terapi, kişiler arası psikoterapi günümüzde en etkin kullanılan yöntemlerdir. 


    Duygularımız, düşüncelerimiz ve eylemlerimiz birbirlerinden daima etkilenirler ve fiziksel işlevlerimiz üzerinde etki yaparlar. Bu şekilde depresif ruh hali, örneğin negatif düşüncelerle daha da pekiştirilir. Genellikle kötü sağlık durumunun doğal sonucu olan toplumdan çekilme yine hoş olmayan duygu ve düşünceleri pekiştirir. Bu, depresif insanları gerçek anlamda yakalayarak bu kısır döngüyü daha da pekiştiren yeni stresler meydana getirir. Psikoterapötik tedavi, depresyonun kısır döngüsünü kıran yaklaşımlar ortaya koyar. Terapötik destekle ruh halini düzelten aktivitelere yeniden başlamak genellikle önemlidir. Depresyon durumunda bunlar tek başına yapılamaz. Aynı zamanda depresyonda belirli durumların, belirli negatif duygu ve düşünceleri neredeyse otomatik olarak nasıl tetiklediğinin farkında olmak önemlidir. 


    Etkili depresyon tedavisinin üç evresi

    Akut Tedavi: Şikayetleri iyileştirir ve bunları azaltmaya çalışır. 4 –8 haftalık bir zaman alır.

    Bakım Tedavisi:Belirtisi olmayan hastalık evresini sabitleyerek,hastalığın nüksetmesini önler. Bu tedavide belirtiler ancak altı ay görülmediği takdirde, tam bir iyileşmeden söz edilebilir.

    Nüksetmeyi Önleme: Tamamen iyileşmenin ardından hastalığın yeniden nüksetmesini önler ve yeni bir hastalık dönemlerinin oluşmasını engeller. Birkaç yıl sürer.


    Bilişsel-Davranışçı Terapi

    Her insan yaşamı boyunca kişisel tecrübe ve taklit yoluyla kendisi için tipik davranış kalıpları, yaklaşımlar ve duygusal tepki biçimleri öğrenmektedir. Bir zaman kişi için koruyucu olan baş etme yöntemleri artık hayatını zorlaştıran ve baş etmesini önleyen yöntemler haline gelebilir. Ancak kişinin alıştığı bir kalıbı değiştirmesi çok kolay değildir. Hatta bazen zarar vermesine karşın kişi bundan vazgeçmek istemeyebilir, yerine yeni bir yöntem koyamayabilir. Tedavide sorunlu davranış biçimleri, düşünce kalıbı ve yaklaşımlar somut olarak ele alınır ve araştırılır. Memnun edici eylemlerin ve sosyal faaliyetlerin yeniden tesisi gibi davranış değişikliği, yavaş yavaş pozitif düşüncelere ve süreçte duyguların olumlu hale gelmesini sağlar.


    Kişiler Arası Psikoterapi

    Kişiler arası psikoterapi özellikle depresyon tedavisine uygun hale getirilmiştir. İnsanlar arası (kişiler arası) ilişkilerin depresyon oluşumunda küçümsenmeyecek bir yeri vardır. Hastanın, daha önceki insanlar arası ve psikolojik deneyimlerinin, daha sonraki ilişkilerde bir biçimde kendini göstereceği aşikardır. Bu nedenle yaşamdaki stresli olaylar (örneğin bir yakının ölümü veya partnerlerin ayrılması) ve zor yaşam şartları (işyerinde taciz, işini kaybetme ve emeklilik veya yakınlarıyla sürekli tartışma) depresif belirtilerin ortaya çıkmasına yol açabilir. Kişiler arası psikoterapinin amaçları depresif belirtilerin hafifletilmesi ve insanlar arası ilişkilerin özel yaşamda ve/veya iş çevresinde iyileştirilmesidir.


    Psikodinamik Terapi

    Burada çocuk gelişimine büyük önem verilir. Psikanaliz, yaşamın ilk yıllarının etkilerinin insan ruhu üzerinde izler bıraktığını varsayar. Hastalara yönelik gizli veya bastırılmış çatışmalar tedavide ortaya çıkarılmaya ve işlenmeye çalışılır.


    Sistemik Terapi (Aile terapisi)

    Ağırlık merkezi olarak bireyin yaşadığı gruba (sisteme) odaklanılır. Bu sistem evli bir çift, bir aile, arkadaş çevresi veya çalışma ekibi olabilir. Hasta kişinin sadece bir belirti taşıyıcısı olduğu ve sorunlarının nedenlerinin tüm sistem içinde aranması ve tedavi edilmesi gerektiği varsayılır. Kişiler arası psikoterapide olduğu gibi insanlar arası ve sosyal yön, merkezi konumda bulunmaktadır.


    Farmakolojik Terapi

    Antidepresanlarla ilaç tedavisi uygulanır. Tüm ilaç tedavisi 50 yılı aşkın bir süre önce İsviçre'de Roland Kuhn tarafından keşfedilen nöronlar arası iletişimi sağlayan (nörotransmitter) Serotonin, Noradrenalin, Dopamin'in  etkin takviye prensibine dayanır. Antidepresan etkinin genellikle ancak 2-4 haftadan sonra ortaya çıkacağını akıldan çıkarmamak gerekir. Bu nedenle reçeteli ilaç değişikliği en erken yeterli dozdan sonra ve dört hafta sonra yapılmalıdır.Muhtemel yan etkileri tedavinin öyküsü ve mevcut hastalık dönemlerinin bireysel belirtileri, antidepresan ilaç seçimi için önemlidir.


    Psikoterapinin diğer unsurları, tamamlayıcı ilaçsız tedavi biçimleri

    Gevşeme Teknikleri

    Uyanık kalma tedavisi (uyku yoksunluğu tedavisi)

    Işık terapisi

    Ağır vaka durumlarında özel uzmanlık merkezlerinde yeni yöntemler «Vagal Sinir Uyarımı» (VNS) veya «Transkranial Manyetik Uyarım»(TMS)

    Fitoterapi,naturopatik yaklaşımlar (bitkisel tedavi)

    Hidroterapi (su uygulamaları, örneğin Kneipp terapi)

    Geleneksel Çin tıbbı (örneğin Akupunktur, Çigong),

    Masaj ve aromaterapi.



    Depresyon tedavisinde on iki temel kural 

    1.İyileşme konusunda sabırlı olun. Depresyon genellikle yavaş gelişir ve tedavi edilirken de adım adım geriler. Tedavi zaman alır .

    2.İlaçlara ihtiyaç duyduğunuzda, lütfen bunları tamamen doktor reçetesine göre alın. Sabırlı olun, etkisi genellikle gecikmeli olarak ortaya çıkar.

    3.Antidepresanlar bağımlılık yapmazlar ve kişiliği değiştirmezler.

    4.Doktorunuza sağlık durumunuzdaki herhangi bir değişikliği bildirmeniz ve tedavi kapsamında muhtemelen edineceğiniz endişelerinizi, korkularınızı ve kuşkularınızı açık ve emin bir şekilde konuşmanız önemlidir.

    5.Hoş olmayan yan etkileri hemen sorun. Bunların çoğu zararsızdır ve sadece başlangıçta görülür.

    6.Kendinizi daha iyi hissettiğinizde bile, ilaçları bırakmayın. Bunun dikkatlice planlanması gerekmektedir.

    7.Her günü bir önceki akşam mümkün olan en doğru şekilde planlayın Keyifli faaliyetlere de zaman ayırın.

    8.Küçük ve gerçekleştirilebilen hedefler koyun. Terapistiniz bu konuda size yardımcı olacaktır.

    9.Bir ruh hali günlüğü tutun. Terapistiniz bunun nasıl yapılacağını ve tuttuğunuz kayıtları birlikte düzenli olarak nasıl değerlendireceğinizi açıklayacaktır.

    10.Uyandıktan sonra derhal kalkmalı ve yatağı terk etmelisiniz. 

    11.Fiziksel olarak aktif olun: Hareket antidepresiftir ve sinir hücrelerinin yeniden oluşumunu destekler.

    12.Daha iyi hissetmeniz durumunda, kişisel olarak yeniden nüksetme riskini azaltmak konusunda doktorunuzla birlikte çalışabilirsiniz. Erken uyarı işaretleri ve bir kriz planı üzerinde çalışın.


    Antidepresanlar Hakkındaki Bilinmesi Gerekenler

    Depresyonun tedavisine yönelik günümüzde kullanılan tüm antidepresanların az sayıda yan etkisi vardır.

    Yan etkiler ortaya çıktığı takdirde, bunlar genellikle sadece başlangıçta ve geçici olarak görülürler.

    Antidepresanlar bağımlılık yapmazlar ve kişiliği değiştirmezler. Uyarıcı madde ya da yatıştırıcı madde değildirler.

    Terapötik hedef, sorunları asla örtbas etmek değildir. Aksine, ilaç tedavisi ancak psikoterapi temelinde iyileşmeyi sağlayarak başarılı olur.

    Antidepresanlar doğru kullanıldığında, kendiliğinden iyileşme gücünü yeniden harekete getirmek için sinir hücresi metabolizmasını normalleştirmeye yardımcı olan bir destek veya koltuk değneği gibidir.